“Her bireyin hayata karşı bir tavrı, düşüncesi, duruşu olmalı”
Toplum ve ülke olarak kötü bir zaman diliminde yaşıyoruz. Her türlü çürümüşlük, yozlaşma, sürekli tırmanan şiddet, para uğruna katledilen bebeklerimiz, her gün kötüye giden ekonomik yaşam koşulları; VİCDAN EKSİKLİĞİ ve KÖTÜLÜĞÜ beraberinde getiriyor.
Yönetenler bir şekilde bu çürümüşlüğün ya içinde, yâda dolaylı olarak etrafında bulunuyor. Hal böyle olunca, toplum dediğimiz geniş halk kitleleri KORKU FİLMİ izler gibi; sessizce sadece olayları izliyor.
Peki, Futbolda Durum Nedir?
Futbol kültürü ile Sosyal yaşamı birbirinden ayırt edemeyiz elbette.
Yalnız bir fark ortaya çıkıyor burada. Siyasi ve ekonomik yaşam için, ya korkudan yâda bilgisi olmadığından SUSAN toplum bireyleri, konu futbol olunca hepsi birer FİLOZOF oluveriyorlar. Yok, yabancı hoca; yok, bu alaylı. Bundan hoca mı olur! … İllaki mektepli olması gerekir, yok o oynamaz bu oynamalı vs. gibi konularda AHKÂM keserler.
Futbol, günümüzde fiziksel, MOTORSAL özellik olarak hazır; TEKNİK, TAKTİK ve MENTAL olarak üst düzeyde oyunculardan oluşan bir ekip oyunudur.
Her gün değişen, gelişen, STATİK olmayan bir yapıya sahiptir. Yani, SİMETRİK DEĞİL, ASİMETRİK’tir.
Oryantasyon, mental hazırlık, öğretme, analiz, değerlendirme ve yetiştirme tamamlayıcı öğelerdir.
Bu tanımlara BİLGİNİN EVRENSEL boyutunu da eklersek, benim SİYASİ ve EKONOMİK olaylar karşısında sessiz kalan bireyim, futbol konusunda da sınıfta kalmış demektir.
"GÖKTEN ELMA, YERDEN TAŞ TOPLAMA DEVRİ" elbette bitti. Ayakkabının topuğuna basıp yakasında altın künyesi dışarda gezen en uzun vuranın iyi oyuncu olduğu dönemler bitti. Futbol artık bilimin ışığında her gün gelişerek büyüyor ve bu gelişime ayak uyduran kendisini yenileyen ister teknik adam olsun isterse oyuncu, bir şekilde ayakta kalmayı beceriyor.
Gerisi HAVANDA SU DÖVMEYE BENZER.
İsimler üzerinden giderek günümüz Futbolu analiz edilemez.
İster Yerli, isterse yabancı, ister alaylı isterse de mektepli olsun; Araştırıp "TEORİ ve PRATİĞİ” birleştirip sentezleyemiyorsa zaten bu branşta uzun soluklu yaşayamaz.
Benim futbol dehası halkıma tavsiyem;
Futbolu oyun olarak görmeleri yönünde olacaktır.
"KESKİN SİRKE KÜPÜNE ZARARDIR" diyelim.
Bu haftayı da böyle kapatalım.
18-19 yaşlarında tanıştığım, bizim için Eğitim, Mücadele ve Direnişin sembolü olan DEV GENÇ’in dün Samsun'da gerçekleşen 50.yıl kutlamalarına katılarak EMPERYALİZM ve FAŞİZME karşı dimdik ayakta olduğumuzu bir kez daha göstermiş olduk.
Yine hoşgörünüze sığınıyorum.
Sevgi ve selamlar.